Güncelik

Duyduklarını sevdiklerinden kimse dilini kesmedi. O konuşuyordu. Dinleyenler dudaklarını inceltmiş bıyık altı gülerken, maruz kalan nefer kızarmış bir halde söylenenleri reddediyordu. Adamın anlattıkları hoş değildi, farkındaydı, ama bunları dile getirmemesi onların var olmadığı anlamına gelmiyordu. Öyle ki kendine hakim olmadan konuşmaya devam etti:

‘ Çocuk, buradakiler eminim bana gülmeye gelmişlerdir. Ama ben onlara çoktan güldüm. Beni gülerken kimse görmediğinden, bana inanmazlar ama şimdi herkes sana gülecek. Bu yüzden kimselere anlatmak zorunda değilsin. Ben bunların hiçbirini anlayamıyorum o da ayrı ya, hadi neyse! Bunlar var ya, bu başkaları, dille kulak arasındaki yolu çok iyi bilirler. Birinin ağzından bir laf düşmesin hemen kapar kulakları. Bunlar en çok neyi sever bilirsin, dedikodu. Böyle nasıl da basit genelledim sana değil mi? Ama hemen arkandaki kişinin nasıl da saçına dikkatlice baktığını bilmek isteyeceğine eminim. Bu şekilde söylersem, hiç de ilgi çekmez. Ben de hakaret etmeye karar verdim. Yalnız kalmayı pek göze alamıyorum çocuk. Alamayan kişileri de hemen anlarım. Mesela hep sivrilmeye çalışırlar. Yeni bir başkası görmesinler bak o zaman sana sahipliğinden emin olduğu için nasıl da güldürüyor seni diğerlerine. Komik cümleler kullanmak güzeldir, ben de biliyorum ama hadi söyle ne zaman ki sana şaka yaptığım da gerçekten içten güldün? Bak anlamıyorsun, kahroldun demiyorum, üzülüyorsun. Göbekli olduğunu söylediğim de böyle bakmıştın. Şaş bakıyorsun diye seni yargılayamam ama sana gülmekten kendimi alamıyorum. Senin de bana zaman zaman şaka yaptığını biliyorum. Zaten her hoşuma gitmeyen şakanda daha da fazla hakaret ediyorum sana. Altında yatan anlamları aramak için insanların uğraşacağını düşünmüyorum. Öyle ki direkt sana hakaret ediyorum. Uyurken, en azından bir kere midene o ağrıları saplamak hoşuma gidiyor. Neden öyle dediğimi merak etmen ve gerçekten o şekilde olup olmadığını düşünmek için çabalaman. Değişik bir şeysin sen, çocuk. Utanıp soramıyorsun bir başkasına. Başkalarını sevmediğini söyleme. Neden böyle göründüğünü biliyorum. En güzel halinde olduğunu sanıyorsun ya, bir de en güzel yaşında, öylesin zaten. Aramızdaki mesafeleri dert ettiğimi de nerden çıkardın? Beni çok yanlış anlamışsın, çocuk. Bak bu adamlara nasıl da pür dikkat dinliyorlar. Halen nasıl da sana kötü bir söz söylemediğimi anlamaya çalışıyorlar. Onlara vereceğim mutluluğu arıyorum şu anda. Sana ne söylesem üzülürsün ki? Ne yakar canını? ‘
Kollarından tutup adamın canını yakmaya çalıştılar, boş konuşuyordu. Güncelik bir ağızla herkes sıkıldı adamdan. ‘ Bu soytarı çok kötü ağabey’ dediler.
Sandalye Günceleri, Kahvehane